Değirmendere'ye denizden gidebilmek için yolcu vapuruna binmek gerekiyor. Ben de bekledim. Gişeden biniş kartımı aldıktan sonra.
EROL BABA motoru geldi. Fakat kaptan hiç de adı gibi bir babavari kaptan değildi. Genç bir delikanlı.
Yanına gidip neler yaptığını izlemek istedim. İşini gayet büyük bir ciddiyetle yapıyor. Hareket edene kadar yüzüme dahi bakmadı. İşini yoluna koyduktan sonra buyur etti. Kendimi tanıttıktan sonra yanına girmeme izin verdi .
İstemim ne olabilirdi ki daha başka. Kullanıyormuş gibi yapmak. Halbuki kendi başına gidiyor. :))
Kuyruk suyunda hiç zik zak yok ben kullandığım sürede. :))))
Çok istedim İzmit körfezinin panaroması diye birkaç kareleri ardı ardına sıralıyayım. Ancak bu kadar oldu birleştiremedim tabiii. :)) ancak bunun için bir program şart 7 veya 8 kareyi tek karede gösterebilmek harika olur.
Tütünçiftlik geldiğimiz yer. Her iskelede muhakkak birkaç kişi biniyor. Aslında çok güzel. Bu gezebilmek adına kolaylık, iş görebilmek adına kolaylık.
İşte yine büyük bir deprem geçirmiş körfez. (17 Ağustos.) kendini yenilemiş, Yaralarını sarmış.Kötü günlerin üzerine bir çizgi çekmiş. Körfez ve insanları,yaşayanları.
Ben kendimi düşünüyorum o günlerde. Tanrım dursun da kendimi dışarı atayım diye kapının pervazına tutunmuş halde iken anımsadım gardropun kapakları bir ileri bir geri giderken çıkardıkları ses kulaklarımda hala.
Kış mevsimi yolcumuz çok yok. Ama temiz ve devamlı bir seyrüsefer var ya....
Değirmendere
Kaptan Fahrettin Vuuuttt diye düdük çalıyor selamlıyor. Teşekkür ediyorum kendisine. Bana gösterdiği incelik ve yakınlığa. Aklı başın da da bir insan ki.... Abi bir kız arkadaşım var ona saygımdan face ve net kullanmıyorum dedi bana. yani onu ekleyemiyeceğim blogger listeme. :))
Güzel ve yaşanası bir kent.
herşey misafirlere yönelik gibi görünüyor.
ATATÜRK ANITI ve PARKI
Dağdan inen yağmur suları denize iniyor.
Park da yetişen ömrünü yarılamış çınarların kökleri de birer heykel gibi.
Harika bir ağaç heykel sergisi. Bu bana Marmara adasında gezdiğim bir mermer heykel park sergisini anımsattı yakında sizlere orasını da sunmalıyım görüşlerinize.
Yaralar sarılmış Sahil yolu muhteşem, vatandaşlarına güzel bir gezinti yolu olmuş.
Bana da sonunda bir kahve içme imkanı oldu. Orta kahve ve soda.
Martılar kuşlar ve kedi hepsi karın doyurma adına herşeyi yapıyorlar.
Evet Balıkesirli hemşerim Musa nın yeri imiş burası bana akşama için bir torba midye dolma verdi rakıma meze olsun diye. Kendisi çekime girmedi sevmediği için,fotoğraf çektirmeyi.
Güzel kent.Martılar da bırakmıyor. Kedi ve kuşlar da. Doğada hayat birbrine bağlı. Doğal hayatı bozmayalım yardımcı olmayalım. Doğa kendi kendini besler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder