5 Kasım 2014 Çarşamba

ERZURUM ve TORTUM ŞELALESİ

40 Yılda 40 zirve Erzincan şenliğinin bitiminden sonra Erzurum'a otostopla yola çıktım sağ olsun bir yol müteahhidi Erzuruma kadar götürdü.




Erzurum, yenisiyle, eskisiyle bir camiler ve türbeler şehridir. Hemen her sentte birkaç camie, ya da türbeye rastlamak mümkün.
Kentin en büyuk camisi Cumhuriyet Caddesi üzerindeki Ulucami'dir.1179 yılında Saltuklu Hükümdarı Nasrettin Muhammed tarafındanj yaptırıldığı sanılan cami, 1629, 1787, 1860 ve 1965 yıllarında onarımdan geçmiştir. Erzurum'daki diğer tarihi camiler şöyle sıralanır:
Muratpaşa Camii (1573)
Gürcükapı Camii (1608)
Boyahane Camii (1621)
Caferiye camii (1645)
Kurşunluoğlu Camii (1700)
Pervizoğlu Camii (1716)
Dervişağa camii (1717)
Gümrük Camii (1718)
Bakırcı Camii (1720)
Narmanlı Camii (1738)
İbrahimpaşa Camii (1748)
Şeyhler Camii (1771)
Cennetzade Camii (1785)









Günümüzde ibadete açık olan Erzurum Ulu Camii, Atabey Camii olarak da adlandırılmakta. Cami, 1179 yılında Saltuklu Melik Nasirüddün Muhammed Bey'in döneminde inşa edilmiştir. İsmini ise Irak Selçukluları Sultanı Atabeg Kızıl Arslan'dan almıştır. 
Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biridir ve 6000 kişilik bir cemaat kapasitesine sahiptir. Bu kapasite, şehrin en büyük camisi olduğunun bir kanıtı... Caminin ikisi doğuda, üçü kuzeyde olmak üzere beş kapısı bulunmakta olup, hiçbir kapı mimari açıdan birbirine benzememekte… Kitabelerinin her biri incelendiğinde günümüze kadar beş kez onarım geçirdiği görülüyor. 

Kapının önünde bekliyen kız çocuğu saat 8 den beri orada neden beklediğini sorduğumda bana hiç cevap vermedi belli ki tembihlenmiş. Alttaki foroğrafda da hocası bizleri cami hakkında aydınlarırken ki hayretler içinde kaldım gayet güzel bir ifade ile asla fuzuli bir kelime kullanmadan bilgilendirdi bizleri. Alttaki fotoğrafda sağ altta ben hocayı can kulağı ile dinlerken öğrencisi de hocasının verdiği ödevi ezberliyordu.


                                                                    caminin maketleri

Kırlangıç yuvası denilen bu yapı tarzı sesi yükselterek yaydığı söyleniyor.


Fil gözü denilen bu yuvarlak pencereler namaz saatlerinde gün ışığını belirli aralıkta belirttiği söyleniyor.


Çifte minare













Erzurum Kalesi Yaklaşık 2000 m. yükseklikte bir tepe üzerinde inşa edilmiş olan iç kale 5. yüzyılda Roma İmparatoru Theodosius tarafından yaptırılmıştır. Son zamanlara kadar Türkler tarafından kışla olarak kullanılmıştır. Kale Mescidi ve saat kulesi Türk mimarlığının ilk örnekleridir.








Önemli alışveriş mekanıdır.

Erzurum kongresi binası.



23 Temmuz 1919
1) Vatan bir bütündür bölünemez.
2)Millet her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı top yekün kendisini savunacak ve direnecektir.
3)Milli gücü kullanmak ve Milli iradeyi hakim kılmak temel ilkedir.
4)Manda ve himaye kabul olunamaz.
Bu kararlar bu binada alınmıştır.
Tortum şelalelerine gidiyorum.






geçtiğimiz vadideki kayalar sanki bir sanat eseri.
                      dikkatli balıkdığında sanki özellikle oyulmuş sütun,heykel,bir cismin kopyası gibiler.























Yörede şelalenin oluşturduğu yedi gölden bahsediliyordu ama onlara ulaşabilmemiz mümkün değil di daha                                                          geri döneceğiz ve Van'a hareket edeceğiz.
Erzurum 1 güne sığacak bir yer değil,burada Çağ kebabı yemeli insan; burada sabah çorbasında kelle paça yemeli ki harika Şehrin merkezinde çok güzel hakiki kelle paça yapan yerler var.
En az 3 günü ayırmalı insan Erzurum'u gezdim diyebilmesi için.
Sağlıkla gezin.






Hiç yorum yok: